11.01.2010

ÇARESİZLİK PSİKOLOJİSİ

Hiç trafik kazası atlattın mı veya hiç ölümle burun buruna geldin mi sen? Hiç ölümün o korkunç nefesini ensende hissettin mi? Hani soğuk sular boşalır, birden boğazın düğümlenir, hani için kalkar birden, tuhaf olursun. Hiç böyle bir şey yaşadın mı? Ölüm korkusu insana, hayatını birkaç saniye içinde bir film şeridi şeklinde izleme fırsatı verir. Ölüm korkusuyla tıpkı o film sahnelerinde olduğu gibi, tüm hayatın bir şerit halinde gözlerinin önünden geçer. Toplam kaza anı beş saniye olmasına rağmen, otuz dakikada zor anlatacağın kadar çok şey düşünmüş olmanı neye bağlıyorsun? ÇARESİZLİK PSİKOLOJİSİ...

Ölüm korkusu yaşayan insanlar inanılmaz yorulurlar. Fakat yorgunluktan çok, yaşadıkları duyguya korku derler. O iş öyle değil! Bir anda halsiz düşmene korkun değil, beynini zorlaman sebep olmuştur. Günde sekiz saat çalışan bir insanın, on altı saat çalıştığında yorulması gibi. Çaresiz insan, beynini alışıldık oranların dışında bir yüzdeyle kullanır. Mesela çaresiz zamanlarda öyle yalanlar söyleriz ki, şeytan bile maşallah der. O halde; kendini normal zamanlarda da çaresiz hissedebilirsen, beynini sürekli yüksek oranda kullanırsın. Kısa bir zaman sonra söz konusu yüzdeye alışan beyin, sen özel bir çaba sarf etsen de etmesen de hızlı çalışır.Kendini çaresiz hissedip, zirveye çıkmak istiyorsan, her zaman tek çare olarak kendini gör. Birilerine güvenmek yerine, önce kendine güven. Bir karar vereceğin zaman elli insana danışıp kendine hiç danışmıyorsan sorun var demektir. Unutma! Çare sensin. O işi senden başkası çözemez. Haydi şimdi çözme de görelim. Çaresizlik adama ampul icat ettirir Atatürk’ün başarılı olmasının altındaki sır da esasında başarılı olma mecburiyetinde gizlidir. Yani bir çaresizlik söz konusudur. Tek çarenin kendisi olduğuna inanan Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nda inanılmaz bir deha sergilemiştir. Ulusal mücadelenin önderliğini yaparak mükemmel bir organizasyonu ortaya koymuştur. Yine İstanbul’un fethi sırasında havan topunun ve yürüyen kulelerin icadı da bir çaresizliğin akıl almaz ürünüdür. II. Dünya savaşında susuz çalışan motorun icadında da çaresizliğin gücü tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmiştir. Edison’un karanlıktan korkan bir adam olduğunu biliyor muydun? Edison karanlığı aydınlığa çevirebilecek tek insanın kendisi olduğuna inandı. Çaresizdi ve başarmak zorundaydı.. 


Biraz da kişisel gelişim...

2 yorum:

  1. Kardeş konunun vermek istediği mesaj doğru, ancak bi yere değinmeden edemeyeceğim. "Kendini normal zamanlarda çaresiz hissedebilmek" deyimi biraz açılmalı; bence mesele çaresiz hissedebilmek değil bilakis çareyi hissedebilmek. Bunun içinde "normal zamanlarda" çaresizliği hissetmek değil "zor zamanlarda" çarenin olduğuna inanmak gerekir kanaatindeyim.
    Bir şey daha var, ben ölümle cidden burun buruna geldiğim anı hatırlıyorum da hiç öyle şerit falan görmedim. Eğer görmüş olsaydım belki bunları yazabilecek durumda olmazdım şu an; çünkü o zaman çaresizliği gerçekten hissetmiş olmam gerekirdi ve kendimi ona bırakmış olurdum muhtemelen...

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar da yanlış anlamış olabileceğin hakkında dusunmeden gecemeyeceğim. Ordaki verilmek istenen mesajı anladığını ima ediyorsun hak veriyorsun sonradan saçmalıyorsun..
    Orada denilmek istenen senin söylediklerinin tam tersi. Hatta tam olmayan tersi. İşi ilahi boyutta dusunursen olacağı bu..
    Sanırım sen hayatta hic buyuk hayaller kurmadın ya da kurupta yapmadığın hayallerin yok. Ya da hiç seni seviyorum diyemediğin kişiler yok. ya da pişman olduğunu bile bile telafi etmediğin hiçbirşey yok vs. ki hiç aklına gözünün önüne bütün hayatın gelmiyor.
    Umarım her işi ilahi boyutta dusunmezsin.
    Çünkü anlaman gerektiğini saptırırsın. Ya da sadece yorum yapmak için yazmış olabileceğin de aklıma geliyor. her ihtimalde de yanlış anlamış olmanı temenni buyuruyorum..
    Herneyse tekrar okuyup anlaman dileği ile..

    YanıtlaSil